Kategori: Kybele

Kybele Kadincha

Gidemem

Kybele

Bir gün elimi böyle yüzüme koymuş, masanın üzerine kolumu dayamış, uzaklara bakıyordum.Yüzüme vuran gün ışığına aldırmadan.Badem ağaçları çiçeklerini açmıştı, mevsim ilkbahardı, aylardan nisan ya da mayıstı.Badem ağacı bodur bir ağaçtır.Çiçeklenince üzerine pamuk yağmış gibi görünür.Hafif pembelik vardır.Bakmalara doyulmaz.Bilgisayarda Sezen’in bir şarkısı çalıyordu.Hatırlıyorum ” Gidemem”… Uzaklar üzer insanı.Hüzün verir gönlüne.Bazen burkar yüreğini. “Nereye bakıyorsun öyle ”…

Sen yaz, ben yaşayayım

Kybele

Bir arkadaşım aradı bu sabah.Dedi ki “Ne güzel yazıyorsun, benim hikayemi de yaz yeniden.Zaten hiç memnun kalmadım ben, benim yaşadığım bu hikayeden.Kapat burada defteri.Al eline kırmızı, üzerinde kocaman bir yürek olan başka bir defteri.Her yazdığın kelime attırsın o kocaman yüreği. Yaz yeniden benim hikayemi.Senin kaleminden dökülsün yaşayacağım ömrün izleri.Uzun bir şiir ya da bestesi henüz…

Çocukluğum

Kybele

Bir demir kapının ardında bırakmak.Çocukluğunu.Genç kızlığını.Bütün mevsimleri.Karın içinde açan çiğdem çiçeğini.Karıncanın telaşını.Örümceğin ağını.Var olabilmenin hazzını.Yok oluşların acısını.Kardaki ayak izlerini.Sarı yaprakların savurduğu nefesi.Güneşin ateşini.İlkbaharın tatlı nemini.Bir kedi miyavinda hissettiğin telaşı.Yağmurun soğuk damlalarını.Yağmur oluklarından boşalan suyun sesindeki heyecanı.Yere düşen beş toplu dondurma külahını.Kocaman balonlar yaptığın tipitip sakızını.Gülerken boğazına kaçan renkli ve meyveli bonbon şekerini.Öleceğini sandığın anı.Saklambaç oynarken…

Karanlıkta gitmek

Kybele

Gözlerimi açmakta zorlanıyorum ama, bazı hikayeleri de sıcakken yazmak gerekiyor.Öğleden sonra uyukluyordum.Karşı komşum kapıyı çaldı ” Amaan bu ne hal hasta mısın yoksa, Mürüvvet teyzenin evi yarın yıkılacakmış ona gidiyoruz hepimiz, seni de sever, gel diyecektim ” dedi.Birden kafamı toparlayamadım.Mürüvvet Teyze, yıkılacak ev, neydi bunlar.Çok anlamsız baktım ki; üst sokaktaki son kalan, buraların en güzel…

“Bir mevsim mi arıyorsun”

Kybele

Bir bahar şenliğiydi seni tanımak.Bir bülbül ötüşü.Bir kanarya çılgınlığı.Bir martı çığlığı.En sevdigin yemeği tadına vara vara yemek gibiydi seni görmek.Kalp çarpıntısı.Yürek travması gibi bir şeydi sana bakmak. Bazen denize dalmak.Bazen kızgın kumda tutuşmak.Bazen ateşlere atlamak.Bazen sıcak bir kahveden hızla bir yudum çekip yanmak.Elini ateşe vurmak gibiydi seninle olmak.Bahardı geldiğinde.Ansızın, hesapsız ve kitppsızdı gelişin.Hiç düşünmemiştim.Ama hep…

Ritüellerin Dayanılmaz Hafifliği

Kybele

Yaşama, kendimizi kalpten bir farkındalıkla açmazsak, içinde bulunduğumuz yaşam koşulları ne kadar iyi olursa olsun bizim için görünmez olabilir. Hayata bakma ve hayatı deneyimleme bakışımızda değişiklik yapmaya ihtiyaç duyduğumuzda, yavaşlamayı ve dikkatimizi, ilgimizi gerçekten yaptığımız eylemde tutmayı denersek, belki de içinde bulunduğumuz koşulların iyi olduğunu anlayabiliriz. Bazen sıkılıyoruz, hep aynı şeyleri yapmaktan, aynı konulardan, güldüğümüz…

Minimal Yaşamlar

Kybele

Önce her şey toprağı terasa taşımakla başladı…Madem biz gidemiyorduk biraz daha büyük şehrin üzerimize kurduğu baskıya göğüs germeye çalışıyorduk o zaman toprağı, saksıda da olsa taşıyacaktık hayatımıza… Böylece kocaman bir ev aldık. Ve başladık köy hayatı gibi yaşamaya.Hem toprakla haşir neşir, hem komformist bir hayatın rahatlığını birbirine karıştırıp, biraz da olsa, arzularımızı yaşatmaya başladık. Şehir…

Düş

Kybele

Uyanmadan önce, en son gördüğüm düştüNe kadar güzel olsa da düş, bazen uyanmak gerekiyor.Zaten ya biri, ya da bir şey uyandırıyor.Saat sekizdi, elimi uzattım telefona, gözüm kapalı bulmaya çalıştım el yordamıyla.Uyanmıştım ama, hala görüyordum düşümü.Açarsam gözümü bitecekti biliyordum.Sonunu merak ediyordum çünkü.Telefonu buldum, kapattım sesini.Gözlerimi iyice yumdum.Bir sonu olmalıydı bu düşün.Ama olmuyordu.Donmuş bir film karesi gibi…

Bereket Tanrıçası Kybele

Kybele

Şimdi; hayat bana ne vermiş, neler almış, nerelere getirmiş, orda tutmuş ya da daha ileri taşımış…Onu düşünüyorum.Sabahları uyandığımda hep tavana bakar, uykudan sıçrayarak uyanmış telaşlı bir kedi gibi, nerdeyim ben, burası neresi der gibi, geçmişin muhasebesi içinde yeni güne başlarım. Bugün de benim için yepyeni bir gün.Yeni bir şeyler yapmak.Soluk almak.Heyecanlanmak.Bir amaç edinmek.Belki bir dilek…